adres tarif etme becerisi

imrenilesidir. öyle insanlarla karşılaşıyorum ki ağzım açık kalıyor. Karşıdakini telefonla konuşarak bile sokağına, apartmanına kadar tıpış tıpış getirtiyor adam. Şuradan gir, yok ikinci aradan sap, camiyi sağına değil soluna alacaksın, aman merdivenlere dikkat demiyor, şiir okuyor mübarek. çeyrek asırlık mahallemde avucumun içi gibi bildiğim adresleri soruyorlar bazen. Yüzüne ışık tutulmuş tavşana dönüşüyorum. Nutkum tutuluyor. Halbuki bilmiyorum de geç değil mi, ama yok o rezillik yaşanacak illa. Bir gün, tam önünde durduğum sağlık ocağının hemen arkasındaki ilkokulu sormuştu arabalı biri. Vay amk. Ocak da ocak değil şato kırması. Hani okulu ucundan biraz görebilsem ne güzel "aha la aha kör müsün hayvan" deyip herife çıkışacağım. çare yoktu. Gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Hem bu kadar basit bir yardımı es geçmek olmazdı. Avantajlarımı ve dezavantajlarımı tartarak koordinatları hesapladım. Trans halindeydim. olası bir terslikte devreye girecek bir b planının taslağını da hazır ettikten sonra gemisini kurtarmaya and içmiş bir kaptan edasıyla gülümseyip gözlerimi açtım. Araba toz olmuştu.

çoğu insanda yoktur. mesela benim bir arkadaşım var, şakır şakır İngilizce konuşuyor. bir hanımefendi geldi, İngilizce olarak adres sordu. arkadaşım düşündü düşündü ve nazi selamına benzer bir işaretle "this way" dedi.

sıfır. asla becerememenin yanı sıra kaç metre nereye, neye tekabül ediyor onu bile kestiremem. heyecanlanınca kekelememi de göz önünde bulundurursak hebele hübele kalıyorum soran kişinin önünde.

Biri bi yer sorsa hiç emin olamıyorum bazen kendi şehrimde turist numarası yaptığım oluyor o derece kötüyüm işte anlayın artık djdjjsj

Ben de bu beceriye sahip olamamış kadersizlerdenim. Biri bir şey sorunca öyle bakıyorum suratına, ah çok fena bir durum :/ Bana sormayın nolur deyip kaçıyorum :D

Benim en iyi yaptığım şey, vakti zamanında ajansta çalışırken yeni kayıt olacak kişilere telefonda yol tarif ederken, teker teker dükkan isimlerine varana kadar söyleyip içlerini rahat ettirip ajansa ulaşmalarını sağladım. Bir de bir kere gittiğim yolu üzerinden on sene geçse bile unutmam, gideceğim yolu bulurum, sorun şu ki navigasyonla bir yer bulamıyorum. Yani ağlayasım geliyor, hedefiniz sağdadır dediği an hedefimde değilsem sincap gibi dolu gözlerle etrafa bakıyorum. O yüzden en iyi bildiğim yol, benim bildiğim yol deyip genelde son çare insanlara soruyorum ya da haritalardan sokağın görüntüsüne bakıyorum 🌸

Hiçbir yeri tarif edemem edilen tarife de gidemem. Mal gibi kalıyorum sokağın ortasında..

Kadıköy'de iş Bankası önünde arkadaşımı beklerken adamın biri gelip Haldun Taner sahnesini sormuştu. Bi an kafam allak bullak oldu "ulan neredeydi bu yer" diye kendi kendime sorarken bi anda adamı moda tarafına göndermiştim. Halbuki Haldun Taner sahnesi yolun karşısındaydı ve tabelasını ayan beyan görebiliyordum. Adam bana ne sövmüştür.

Sorulan adresi bilmesem de biliyormuş gibi yapar tarif etmeye çalışırım. İnsanlık ölmedi.

Kırıkkale’den Ankara’ya dönüyorum. Yıllarca bitmeyen bir yol yapım çalışması var , sabah 4-5 gibi o yolda olmadığınız takdirde beş dakıkalık yolu daima 1 saatte çıkıyorsunuz. 1 saatin altında cıkarsanız şanslısınız neyse durum böyle olunca eniştem yol tarifi verdi. Tarife göre tarihi fırının ordan köprünün üstüne çıkacak, Ankara yazan tabelayı takip edecek, yol beni kayaşa kadar götürecekti. Fırının ordan döndüm, köprüye çıktım tabelayla karşı karşıyayım ama üstünde daha önce hiç duymadığım bir semt var yol iki yönlü önümdeki araba tabelanın tersine gidiyo dedim bu adam kesin biliyor yolu takip edeyim. Çıktık yola peşine takıldığım adam bir çiftlik evine döndü, arkamda beni takip eden birisi var kaç tane dağ aştık bilmiyorum. Navigasyon açamıyorum, telefon çekmiyor abiyle durduk geri dönelim diye konuşuyoruz. Olur mu o kadar yol geldim döner miyim hiç ? Abi döndü ben devam ediyorum, bi yola çıktım oh dedim arabalar var abi ne büyük nimet. Yol otobana bağlandı Adana’ya gidiyoruz abi durun bu işte bi yanlışlık var ben Ankara’ya gidiyordum diyorum. Sağa çektim sinir krizi geçiriyorum resmen, navigasyonu acıyorum yol göstermiyor. Otobanda baya ilerledikten sonra eskişehir tabelası görüp döndüm kesin ankaraya dönüş vardır burdan diye. Varmış arkadaşlar 🎉🎉 bir saat trafik çekmeyim diye 3 saat dağ tepe gitmemin ardından bilmediğim yola çıkmıyorum, kimseden adres tarifi almıyorum. Bir yere gideceksem günler öncesinden navigasyondan tüm seçenekleri ezberliyorum...

3 sene önce Yarım yamalak almancam var o zamanlar. Kadının birisi benzinlik sordu. 100 Meter şipetir rekst fahren. 1kilometer şipetir im links kop pronto. Türkçe meali:100 mtre sonra sağa sürün, 1 km sonra solda coop benzinlik var. Edit.2 yerine 3

0 ben türkler sorunca bile donup kalıyorum, yabancılar sorunca 2 kat geriliyorum “Ben bunu nasıl tarif edeceğim/İngilizcesi ne?”